Porto

İstanbul dönüşü kafamda hala kalabalık caddelerin hayali ve ağzımda hünkar beğendi tadını anımsayarak artık hepimizin bildiği köşedeki kahveciye geldim. Beş haftadır burada olmadığım için tek garson olan adını bilmediğim arkadaşımla birbirimize daha büyük gülümsedik. Artık Porto yazısı yazmanın vakti geldi diye düşünerek şehri biraz anlatmaya çalışacağım.

Güneşin batışını izleyebileceğiniz büyük bir nehiri, merkezden metro ile kolaylıkla ulaşabileceğiniz sahilleri, şehrin içinde uzanıp piknik yapabileceğiniz bolca yeşil alanı, parkları ve diğer her şeyiyle Porto diğer avrupa şehirlerinden biraz farklı diyebilirim. Burası her şeyin düzenli, temiz ve yerli yerinde olduğu şehirlere benzemiyor.

Nehirin kenarına kurulmuş mahallelerin daracık sokaklarında yürürken rutubet kokusu duyarsınız, hatta o daracık sokaklarda açılmış restoranlarda kafelerde kimler yemek yer diye düşünebilirsiniz. Kim bilir hangi festivalden kalma süsler binaların zaten renkli hallerini iyice şenliğe dönüştürür. Pencerelerin pervazları, borular, binalar, kapıların kenarları bir sürü renkle ve seramiklerler ile doludur. Şehrin belli yerleri özellikle yaz aylarında turistlerle doludur ama yolda yürürken kimse bir şey satmak için yakanıza yapışmaz. Şükür restoranların içinden fırlayıp ısrarlar sizi içeri davet eden garsonların olduğu bir sokak da yok.

porto travelporto

porto travel cityporto travel city blog

porto travel city blog

porto city travel blog

porto city travel blog

blog travel porto

Porto’da turist olarak neyi bilmek işinize yarar?

Genel olarak Portekiz’de bir restoranta gittiğinizde siparişleri aldıktan sonra garson masanıza zeytin, ekmek, yağ, peynir ya da bulunduğunuz restoranta göre çeşitlilik gösterebilecek domuz, ahtapot, yengeç de olabilecek başlangıçlar getirir.
Yasalara göre masanıza siz sormadan gelen hiçbir şeyin parasını ödemek zorunda değilken, ikram olabileceğini düşündüğünüz şeylerin her biri 30 sent ile 5 euro arasında değişir. Yani masanıza gelen zeytinleri, ekmekleri yemek zorunda değilsiniz, garsona başlangıç istemediğinizi masaya siz istemeden bir şeyler koyduklarında uyarabilirsiniz.

Porto’da binaların cepheleri rengarenk çinilerle kaplı olduğu için çoğu zaman dar olan kaldırımlarda yürürken kafanızı kaldırmak isteyeceksiniz. Genelde otobüsler kaldırımın çok yakınından ve hızla geçerler. Bir İstanbullu olarak alışık olmadığım şekilde caddeden hızla geçen otobüslere dikkat etmenizi öneririm.

Şehrin içinde tahmin edebileceğiniz gibi yüzlerce dükkan var. Turistler için çeşitli eşya satan dükkanlar, tasarım mağazaları, vintage dükkanları. Eğer hediye olarak şarap ya da sardalya almak isterseniz marketleri tercih etmenizi öneririm. Şehirde herhangi bir dükkanda ortalama 4-5 euro olan konserve sardalyaları marketten 1-2 euroya satın alabilirsiniz. Benim sürekli içtiğim şarapların isimleri Mula Velha, Capote, Pera Doce. Markette fiyatları 5 euro ile 2 euro arasında değişiyor.

Cantina 32
Geleneksel yemekleri modern tatlara uyarlamış bir restorant. Muzlu tereyağlarından denemenizi tavsiye ederim.
Menüsü zengin, ben burada ahtapot yemeyi çok seviyorum. Bir de saksıda muzlu ve çikolatalı cheescake yemek isterseniz doğru adrestesiniz.

Noshi
Hani o hepimizin önünde fotoğraf çekmeye bayıldığı mavi çinili kilisenin sağında kalan sağlıklı lezzet durağımız. Avakadolu, somonlu, ekmek üstü çeşitli atıştırmalıkların olduğu hafif ama lezzetli şeyler yemek isterseniz de buraya geliyorsunuz.

O maria
Benim hamburger dediğim ama aslında hamburger olmayan küçük sandviçler. İçlerinde çeşitli sebzeler, mantar, soslar ile marine edilmiş yiyecekler var. Menü şeklinde de alabilirsiniz, tek bir tane de yiyebilirsiniz. Başlangıç olarak kesinlikle çorba içmenizi öneririm. Sardalyalı ve somonlu marineler benim yemeyi en çok sevdiklerim.

Tarantino
Praça Carlos Alberto meydanının tam ortasında bulunan ve benim sadece pizza yediğim yer. Ucuz, şehrin merkezinde ve lezzetli.

Retoria
Şehir merkezinde kalabalık sokaklardan sıyrılıp şarap ve atıştırmalıklar yiyebileceğiniz lezzetli yer.

Rota do cha- pagina oficial
Türkçesi çay yolu olan bu cafede birçok çeşit çay var. Bahçesi ve odaları çok güzel.

3 Replies to “Porto”

  1. Kenancım çok teşekkür ederim.

  2. ayrıca fotograflar da porto porto diyor…

  3. metninden çok lezzetli bir porto hissiyatı edindim nazlı

Leave a Reply to kenan güvenç Cancel reply