Yazın çizdiklerim

drawing blog blogger watercolour

Biraz düzensiz yazıyorum, farkındayım. Ben de buranın ritmine, blog yazmaya alışmaya çalışıyorum. Burada beni sıkan şey, ister istemez okuyucuya yazmamız. Halbuki okura yazmamak gerekir, okur için ama okura yazmamak. Hasan Ali Toptaş’ın Harfler ve Notalar kitabının ilk denemesinde okura bir mektup var. Orada bu mevzudan bahsetmiş biraz. Bu güne kadar yazılmış en güzel mektuplardan biridir herhalde diye düşünüyorum. Kısacık, berrak, açık, yalın. Tertemiz ellerle yazılmış.

Buradaki fotoğraflar bir önceki not defterime ait. Yazın kalemsiz, fırçayla çizmeye çalıştığım mavi ve yeşilleri bir araya topladım. Sizden çizimle ilgili çok fazla soru ve istek geliyor. Birçok mesajda da kendi çizdiklerini bana yollayanlar var. Bunları görünce açıkcası çok mutlu oluyorum. Nihayetinde benim de yeni yeni öğrendiğim, keşfettiğim bir şey bu ama birbirimizden öğrenecek, birbirimize gösterecek çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden daha önceki defterlerimden de çizdiklerimin fotoğraflarını çekip yavaş yavaş paylaşmak istiyorum.

Bu yaz ilk kez kalemle çizmeden önce fırçayla boyayarak başladım. Özellikle büyük manzara çizimlerinde daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorum. Dağ, taş, ağaç çizmek bardak çizmekten elbette daha zor. O yüzden bu nesneleri çizmeye çalışmak önemli. Özellikle taş çizmeye çalışırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Altta soldaki büyük yat hariç hepsini önce suluboya ile çizip, üzerine kalem ile detay ve küçük nesneleri yerleştirdim.
drawing blog blogger watercolour
drawing blog blogger watercolourdrawing blog blogger watercolour

Suluboya yağlı boyadan daha zor, çünkü kontrol etmesi daha güç. İyi sonuç elde etmek için boyayı nasıl kullanacağınızı ayarlamanız gerekiyor. Ayrıca kağıdın da suya dayanıklı olması gerekiyor. Sol alttaki fotoğrafta fırçayı düz hareketlerle kullandığım için renklerin birbirine pek de karışmadığını, kağıda nasıl yayıldığını fark ediyorsunuzdur. Mavinin farklı tonlarını aynı anda boyamaya çalışmışım. Halbuki tek bir açık tonu bol sulu bir şekilde boyayıp kurumasını bekledikten sonra yavaş yavaş ton katsaydım daha farklı görünürdü.

Benim deneyimlediğim şey şu: suluboya yaparken sabırlı olmak zorundasın. Kağıdın ve boyanın birbirine karışmasına izin vermek ve bu akışın, karışımın kendi ritmine ayak uydurmayı öğrenmek zorundasın. Ben biraz fazla uyuyunca bile sanki çok önemli bir şey kaçırıyormuşum gibi hemencecik uyanan, heyecanını kontrol etmeyi pek de bilmeyen biri olarak suluboya yapmak bana eylemin kendisinden daha çok şey öğretiyor diyebilirim.

drawing blog blogger watercolourdrawing blog blogger watercolour

drawing blog blogger watercolour

One Reply to “Yazın çizdiklerim”

  1. kenan güvenç says: Reply

    şahane…sulu boya gibi bir metin..

Leave a Reply to kenan güvenç Cancel reply