”Ve yüzlerimiz, kalbim fotoğraflar kadar kısa ömürlü”

Fotoğrafların bazıları 2014 e kadar gidiyor. Portekiz’e ilk geldiğim kış, dağlar, gün batımları, köprüler ve nehirler. Bu fotoğrafların hepsini farklı filmler kullanarak çektim, Canon AE-1 kullandım, hala kullanıyorum, işin aslı evde bir ton bastırdığım ama bir yerlerde paylaşmadığım fotoğraflar var. Hepsini çektiğim anı hatırlıyorum, çoğunu çekmeden önce iki kez düşündüm çünkü.

”Ağaçların varlığı bir dostluk sunuyorsa, bu varoluş adalet ya da kayıtsızlık kavramından önce geliyordur. Sundukları dostluk uzamsaldır ve bu da bir tür ölçme, sayma yöntemidir. Sayılardan ya da matematikten çok zaman önce, insan dili yeryüzünü henüz yeni yeni adlandırıyorken, ağaçlar kendi ölçütlerini – uzaklık, yükseklik, çap ve hacim ölçütlerim sunuyorlardı. Canlı her tür yaratıktan daha uzundular, kökleri herhangi bir canlının ulaşabileceğinden çok daha derinlere iniyordu. Direk ya da sütun fikri onlardan doğdu. Ağaçlar insanoğluna yukarısındaki uzayı ölçmeyi öğretti ve bu öğretide -şimdi motorlu hızara benzin doldururken bile gizemli bir şekilde hâlâ varlığını hissediyorum- yeryüzü insana en dolaylı bir dille şu güveni verir: Asla büsbütün yalnız değiliz.”
John Berger

Leave a Reply