Malta

blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger

malta comino blog blogger gezii rehberi malta comino blog blogger gezii rehberi

Bana yıllarca yağmış gibi gelen yağmurlardan, uzun ve kasvetli bir kıştan, yok yok bir süre bir yere gitmem ben galiba dedikten hemen sonra ablam onunla Malta’ya gidip gitmeyeceğimi sordu. Almanya aktarmalı Malta uçuşumu havaalanında uyuyarak geçirmeyi planlarken, Baden Havaalanı’nın son uçuştan sonra kapandığını öğrenmemle birlikte 7 saatlik gece aktarmalı uçuşumun 6 saatini havaalanının karşısında bulduğum ve yalnızca kredi kartıyla giriş yapılabilen insansız bir otelde geçirdiğimi atlamak istemem. Eğer Baden aktarmalı bir bilet alırsanız bu bilgiyi unutmayın, saat 11 den sonra havaalanındaki her şey kapalı olduğu için benim gibi aç kalmak da istemezsiniz.
Ertesi sabah Malta’da ablamla buluşup, sarılınca her şey güzelleşmeye başladı.
Kaldığımız yer St. Julian’da sahile bakan geniş ama lokasyon olarak berbat bir yerdi. Altımızda çeşitli bar ve restoranlar, geç saatlere kadar gürültülü eden insanlar yine de canımızı sıkmadı. Benim Malta’ya ilk gelişimdi ve her şey beklediğimden çok daha güzeldi.

malta comino blog blogger gezii rehberi

Başkent Valetta sarı binaların caddeleri kapladığı, eski tabelalar, uzun merdivenler, palmiyeler, restoranların sandalyelerinin dolup taştığı, onca kalabalığa rağmen sade gibi, renkli pencereleri, çeşmeleri, heykelleri ile sizi biraz şaşırtabilir. Beni bir hayli şaşırttı. Genelde seyahat ederken beklenti yaratmak istemem ama Malta’da birbirine benzeyen sokaklar gördüğüm başka sokaklara benzemiyordu. Uzun uzun yürümek, fotoğraflarını çekmek, merdivenlerinden birinin kenarına oturup pencerelerinden sarkan çiçekleri çizmeye kalkmak isteği uyandırıyordu.

gezi seyahat travel nazlı malta valetta blog blog malta gezi seyahat travel nazlı malta valetta blog blog malta

blue lagoon comino gozo malta gezi rehberi valettagezi seyahat travel nazlı malta valetta blog blog malta

malta valetta food yemek blog blogger gezi rehberi ada food yemek blog blogger valetta malta gezi rehber blogger

Saat 12.10’da Saint John’s Co-Cathedral’in önünde, güneş ışığını caddeye vururken Cafe Caravaggio’nun muhteşem deniz mahsüllü makarnalarını yedik. Yemekleri o kadar çok beğendik ki ertesi gün de aynı yerde yemeklerimizi yedik, katedralin hemen sağında çeşmenin güzelliğine iki kere şaşırdık. Sokaklarda defalarca yürüyüp birbirimizin fotoğraflarını çektik. Ben evleri, yemekleri, pencereleri çizmeye çalışırken ablam da ne kadar ağır olursa olsun sürekli çantasında taşıdığı kitabını okudu. Malta’da güneş dört defa biz uyurken pırıl pırıl doğdu, bacaklarımız ağrıyıncaya kadar sokaklarda gezip, birbirimizden sıkılıncaya kadar sohbet ettik. Lower Barrakka Gardens’da banklara oturup manzarayı izlerken adanın görülecek ve anlayacak ne kadar çok ayrıntısı olduğunu fark ettik.

Malta’da konaklama olarak başkent Valetta’yı seçmek mantıklı. Biz St. Julians’da kaldık. Malta’nın merkezi Valetta’ya kaldığımız yerden otobüsle yarım saatte vardık. Otobüs biletleri 1,5 euro ve saatleri, nereden nereye gittikleri durakların yanlarında açıkça yazılı. Biletleri otobüsün içinde satın alabilir, Malta’da rahatlıkla otobüsle seyahat edebilirsiniz. Otobüsler dolunca daha fazla yolcu almıyorlar. Bu da haliyle çok iyi bir şey.

St. Julians’da deniz kenarındaki Paranga restoranı özellikle tavsiye ederim. Porsiyonlar küçük, fiyat pahalı ama yemekler çok lezzetliydi.

malta comino blog blogger gezii rehberi
blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger blue lagoon comino gozo malta gezi rehberi

malta valetta food yemek blog blogger gezi rehberi ada malta valetta food yemek blog blogger gezi rehberi ada

blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger

malta comino blog blogger gezii rehberi

Malta İtalya ile Tunus arasında küçük bir ada olmasına rağmen görülecek çok şey var.
Sliemma, Malta’nın kuzeydoğu kıyısında sahil şeridini kapsayan, açık hava restoranları, kafeleri, sayısız kayalıklı plajları, geleneksel Malta evleri ile eskiden Marsamxett Limanı’nın karşısındaki sessiz sedasız bir balıkçı köyüyken şimdilerde bazıları Malta’nın en yüksek binaları arasında bulunan modern apartman blokları ile çevrili oteller, kafeler, alışveriş dükkanları ve en yüksek emlak fiyatlarına sahip olan bir semte dönüşmüş.
Otobüsle önünden geçerken ara sokaklardan görünen manzaraya dayanamayıp inip dolaşmaya başlayınca Sliema kelimesinin anlamının neden ‘’peace’’ olduğunu hemen hissediyorsunuz. Tipik Malta evleri ve güneşin sarı binalara vuran ışığı sokakları hoş bir sessizlik ve huzurla kaplamış. Sliemma’da sahil şeridi ile arka sokakların arasındaki tezat insanı hayrete düşürüyor. Valetta kalabalığının aksine burada sokaklar bomboş. Yürümek çok keyifli.

blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger

malta valetta sliemma blog blogger travel gezi rehber

gezi seyahat travel nazlı malta valetta blog blog malta

MALTA BLOG TRAVEL MALTA GEZİ SEYAHAT

MALTA BLOG TRAVEL MALTA GEZİ SEYAHAT

malta valetta sliemma blog blogger travel gezi rehber

food yemek blog blogger valetta malta gezi rehber blogger

St Julian’s, Paceville olarak bilinen gece klüpleri ile dolup taşan sokağı, otelleri renkli kayıkları suyun üzerinde yüzen küçük kıyısı ile tam anlamıyla turistlik bir yer. Renkli kayıkları arkamıza alıp annenizin doğum günü için video çekebileceğiniz bir yer. Biz öyle yaptık. Yine de ben o güzelim evlerin arkasından yükselen binalardan hiç hoşlanmadım.

Malta’ya gitmeden önce beni en çok heyecanlandıran yer elbette Comino adasıydı. Blue Lagoon’un fotoğraflarını görünce hava nasıl olacak, acaba yüzebilecek miyim, oraya nasıl gideriz gibi onlarca soruyla doluydum. Comino adasına gitmek çok kolay. Adanın neredeyse her köşesinde Gozo ve Comino adalarına gitmeniz için kalkan teknelerin reklam panolarına rastalayabilirsiniz. Otobüs ve feribot kullanarak adaya teknesiz de gidebilirsiniz. Biz tekneyle gittik, yaklaşık 2 saat süren bir yolculuk için 20 euro ödedik. Eğer Gozo adasını da gezmek isterseniz fiyat 40 euro. Biz bütün günü Comino’da geçirmek istedik çünkü hava çok güzel, su on dokuz dereceydi. Günü güneşlenerek, yüzerek ve hiçbir yapının bulunmadığı adada yürüyerek geçirdik. Benim gördüğüm en güzel manzaralardan birine bakarak sandviçlerimizi yedik. Gozo adasını uzaktan gördük ve Azur penceresinin şimdi sular altında kalmış görüntüsüne başlarımızı teknenin camından dışarıya çıkararak baktık.

malta comino blog blogger gezii rehberi

malta comino blog blogger gezii rehberi malta comino blog blogger gezii rehberi

blue lagoon comino gozo malta gezi rehberi

MALTA BLOG TRAVEL MALTA GEZİ SEYAHAT MALTA BLOG TRAVEL MALTA GEZİ SEYAHAT

“Yolculuk etmek çok işe yarar, düş gücünü çalıştırır. Gerisi yalnızca düş kırıklığı ve yorgunluktan ibarettir. Bizim yolculuğumuz ise tümüyle düşseldir. Gücünü buradan alır.
Yaşamdan ölüme doğru gider. İnsanlar, hayvanlar, kentler, nesneler, her şey düşlenmiştir.’’
Louis-Ferdinand Celine

3 Replies to “Malta”

  1. kenan güvenç says: Reply

    yine ılık bir yazı, köşesiz gözlemler …bu kez de malta ‘yı görme arzusu uyandı içimde..

  2. Bayıldım ! Hemen gitma hayallerine daldım … fotolar da yazı da süper olmus !

    1. Sinemm, çok sevindim. Teşekkür ederim 🙂

Leave a Reply