Lizbon

” Lizbon’da bazı küçük lokantalarda ve bistrolarda, giriş katında eli yüzü düzgün bir salon, onun üstünde de bir asmakat bulunur. Asmakatların, demiryolunun geçmediği küçük şehirlerdeki lokantaları anımsatan, ağır, ev havasında bir rahatlığı vardır. Pazar günleri dışında pek kimsenin uğramadığı bu yerlerde çoğu zaman epey tuhaf tiplere, hayatın bir köşeye ittiği, hiçbir ilginç tarafı olmayan insanlara […]

”Berlin Tam Bir Saçmalık”

Berlin’e gidip gitmemeyi birçok kez düşündüm. Önümde bir fırsat vardı, biricik kuzenim bir süreliğine oraya yerleşmişti, birlikte vakit geçirebilir, şehri yavaşca gezebilirdim ama uçak bileti fiyatları gözüme fazla göründü. Portekiz’de avrupanın bir ucu sonuçta. Her yere o kadar da kolayca gidemiyorsun. Bir süre biletlere baktım, sonra uygun bir şey buldum. İki, üç hafta öncesinden sanıyorum, […]

Malta

blue lagoon comino island malta ada gezi rehberi blog blogger

Bana yıllarca yağmış gibi gelen yağmurlardan, uzun ve kasvetli bir kıştan, yok yok bir süre bir yere gitmem ben galiba dedikten hemen sonra ablam onunla Malta’ya gidip gitmeyeceğimi sordu. Almanya aktarmalı Malta uçuşumu havaalanında uyuyarak geçirmeyi planlarken, Baden Havaalanı’nın son uçuştan sonra kapandığını öğrenmemle birlikte 7 saatlik gece aktarmalı uçuşumun 6 saatini havaalanının karşısında bulduğum […]

Nazaré

seyahat gezi türklergeziyor portekiz blog

Yirimi altı yaşıma sandığımdan daha az şeyden emin olarak girdim. Kendim hakkında. Hala naneyi ve mantarı sevip sevmediğimden emin değillim, şehirden sandığım kadar sıkılıyor muyum, dans etmeyi seviyor muyum, camımı tıklatan hüzünler, aniden gelen iç sıkıntısı ya da neşe, kahveyi sütsüz de içebilir miydim, keşke saçlarımı mı uzatsam, aşık mıydım, sinirlenmiş miydim, uyanır uyanmaz ilk […]

Roma

roma blog travel

Uzun binaların sanki iyice daralttığı sokaklarında yürürken kafamı kaldırdığımda gördüğüm pencere pervazları, mart güneşinde camlardan parlayan çiçekler, binaların sarısı, kahverengisi başımı döndürdüğünde saat sabah altıyı beş geçiyordu. Pantehon’un uzun giri silindir yapıları gökyüzüne uzanırken içeri girip o yuvarlak tavana baktığımda büyülendim. Çıktığımda saat 7.30 du. Otel merkeze yakın, sabah ayazında yürüyebildiğim kadar yürüdüm, kafeler açılmaya […]

Porto

İstanbul dönüşü kafamda hala kalabalık caddelerin hayali ve ağzımda hünkar beğendi tadını anımsayarak artık hepimizin bildiği köşedeki kahveciye geldim. Beş haftadır burada olmadığım için tek garson olan adını bilmediğim arkadaşımla birbirimize daha büyük gülümsedik. Artık Porto yazısı yazmanın vakti geldi diye düşünerek şehri biraz anlatmaya çalışacağım. Güneşin batışını izleyebileceğiniz büyük bir nehiri, merkezden metro ile […]

Bodrum, Marmaris

Beni yaz kadar heyecanlandıran çok fazla şey yok sanırım. Denize girmek bu hayatta deneyimlediğim en iyi şey diye düşünürüm. Güneş, deniz, güneş, deniz, mavi, mavi, mavi, deniz. Sonra karpuz, kavun. Kavunu da çok severim. Bu yaz Bodrum’da bol bol yüzdüm, Marmaris ile tanıştım. Denizi, sarı yeşil koyları, çikolatanın üzerine dökülmüş hindistan cevizi gibi yayılmış ağaçları […]

Paris

Paris

Uzun süre sonra yalnız çıkacağım ilk seyahatim. Kış ve tek dileğim soğuk da olsa güneş. Yağmur yağmasın diye bilmiyorum kaç gün önceden, kaç kere baktım hava durumuna. Yağmuru sokakta yürürken değil de pencerenin arkasından izlemeyi severim.Her şey çok karışık gibi geliyor. Sonra biraz sakinleşince aradığım her şeyi buluyorum. Herkes ingilizce cevap veriyor, kimse fransızca konuşmadığım […]